Albüm aynı zamanda Jim Morrison’un grup için neler ifade ettiğinin bir göstergesi. Bunu dediğim gibi ölümünden sonraki diğer albümler de kanıtlıyor. Albüm de zaten bu şahsın şiirsel kişiliğinin etrafına inşa edilmiş. Zamanında okuduğu şiirleri (bir bölümü Paris kaydı olmak üzere) cuk oturan melodilerle harmanlayıp bütün bir albüm yapmışlar. Bütünden kastım ise parçaların birbirini takip ediyor olması. Ki bu da albümlerde en sevdiğim olaylardan biridir. Ne yazık ki çok az insan veya grup bunu yapmaya cesaret ediyor veya böyle bir şeyi tercih ediyor. O nadide gruplardan biri de Pink Floyd tabi ki. Neyse onlara da geleceğiz sonra.
Albümdeki bütün parçalara tek tek değinmeyeceğim. Oturup, pür dikkat dinlemek lazım. Çünkü bu, o tür albümlerden; her saniyesinde bir şeyler anlatan. Ancak plağın ikinci yüzünden yer alan Roadhouse Blues’un gerekliliğine pek anlam veremiyorum. O olmadan daha da güzel olabilirmiş. Akışına göre biraz hareketli kaçıyor. Yine de canlı kayıt olduğu için onu da bir bonus olarak görebilirsiniz.
Not: Eğer bu albüme benzer, albümler biliyorsanız lütfen söyleyiniz.
Kondisyon: Çok iyi.
Alınan yer: Amazon
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder